Çölde Yaşayan Hayvanlar ve Bitkiler
Çöllerin çoğu metrekareye yılda 25 mm’den daha az yağış alır. Yağışlar sırasında yağmur suları kurak topraktan hızla akarak ya da kuru havada buharlaşarak hemen yok olur. Bazen yağmur damlaları daha yere düşmeden buharlaşıverir. Sonunda toprakta bitkilerin gelişebilmesini sağlamaya yetmeyecek kadar az su kalır. Ama gene de bol yağışlardan sonra çölün birden canlanıverdiği görülür. Toprakta yıllar boyunca uyuyan tohumlar birden su içinde kalarak hızla büyümeye başlar. Çok geçmeden yeşil filizler görünür. Bunlar birkaç gün içinde büyüyüp çiçek açar. Sonra birdenbire bir yağmur fırtınasının arkasından gelen kuraklıkla, büyüdükleri hızla yitip giderler. Ama, ölmeden önce tohumlarını saçarlar. Kurak toprağa gömülen bu tohumlar, yağmuru beklemeye başlar.
Çok kurak çöl alanlarında bitkiler zaman zaman görünüp kaybolur. Ama, çöllerin çoğunda seyrek de olsa bazı yerlerde bitkilerin yaşamlarını sürdürmeyi başarabildikleri görülür. Bunu başarabilmelerinin nedeni, kuraklık koşullarını karşılayıp üstesinden gelebilecek biçimde gelişmeleridir. Örneğin, çöl bitkilerinin çabuk su kaybına yol açacak büyük ve geniş yaprakları yoktur. Yaprak yerine gövde ve sapları ile besin üretebilirler.
Çöl bitkilerinin üstü genellikle cilalı, kayış gibi bir dokuyla kaplıdır. Bu sert ve su geçirmez örtü sayesinde bulabildikleri az miktardaki suyun buharlaşıp yok olması önlenir, öte yandan, kökleri nem toplayabilmek için hem derinlere, hem de çevreye yayılacak kadar uzundur. Böylece geniş bir alana yerleşen bitki, su elde edebileceği toprak parçasını büyütmüş olur. Bazı çöl bitkileri üzerlerinde oluşan çiy damlacıklarından ya da sisten gereksindikleri suyu elde eder. Bunların, bitkinin diğer kısımlarından damlayabilecek suyu toplayan küçük yaprakları da olabilir. Bazı çöl bitkileri de köklerinde ya da gövdelerinde uzun süre su depolayabilir ve yağmursuz günleri bu sayede geçirebilir.
Kaktüsler çöl bitkileri arasında geniş bir yer tutar. Yaprak ve sapları genellikle damarlıdır. Bu nedenle bitkinin pek az bir bölümü doğrudan doğruya güneşin etkisinde kalır. Ayrıca kendilerini yemeye kalkışabilecek çöl hayvanlarından korunmalarını sağlayan sivri dikenlere sahiptirler.
Çöl hayvanları da bu kurak koşullar altında yaşamak zorundadır. Dolayısıyla, vücutlarından su yitirmemeleri gerekir. Develer, vücut sıcaklıkları yükselse bile çok az terleyerek ve az solunum yaparak kurak çölde yaşamlarını sürdürürler. Akreplerin derisi çok serttir. Bu sayede, vücutlarından, buharlaşma yoluyla su yitirmezler. Çöl hayvanlarının çoğunun dışkılarında bulunan su oranı da pek azdır. Böylece, çeşitli yollarla vücutlarındaki su kaybını çok azaltmış olan hayvanlar, su bulabilmek için tüm olanaklardan yararlanmasını da bilirler. Develer, her çeşit bitkiyi yiyerek, bunlardan su sağlarlar. Aynı zamanda, develer, doğadaki su kaynaklarından da yararlanabilir. Vücutlarının bazı bölümleri, hiç zarar görmeden korunabilir. Ayrıca bu hayvanlar, bir seferde, başka memeli hayvanların çoğunun içtiklerinde ölümüne yol açabilecek kadar çok su içer.
Çöl kumlarının altında değerli madenler de yatmaktadır. Çöllerden bakır, uranyum, altın ve gümüş çıkarılır. Ama, çöllerdeki en büyük mineral kaynağı petroldür. Petrol, Ortadoğu’daki pek çok çöl ülkesinin dışsatımında başlıca gelir kaynağıdır. Cezayir’de çok geniş alanlara yayılan doğal gaz yatakları bulunmuştur. Petrol ve doğal gaz, borularla çöldeki kuyulardan arıtılacakları rafineri ve limanlara taşınır.
Çöller, güneş enerjisi istasyonları kurmak, böylece yeni bir enerji türü üretmek için de son derece uygun alanlardır. Bu istasyonlar, güneşli bir gökyüzü altında sürekli çalışıp güneş enerjisi toplar.
Birdenbire gelen yağmurlardan sonra çölde fışkıran yaşam, insan yapısı sulama sistemlerinin çölü kısa zamanda verimli bir alan durumuna getirebileceğini göstermektedir. Başlıca sorun, suyu çöle ulaştırabilmektir. İnsan eliyle yapılan kuyular yeterli suyu sağlayamamaktadır. Barajlar kurup uzak yerlerden çöllere su taşımak çok harcamayı gerektiren bir iştir. Eğer bilim adamları nükleer enerjiyi ucuza sağlamayı başarabilirse denizlerden tatlı su elde edilmesi bu konuda bir çözüm yolu olabilir. Meteoroloji bilginleri, çöl alanları üzerine yağmur yağdırmakta kullanılabilecek bulutlar oluşturmanın yollarını araştırmaktadır.