İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı ve Özellikleri
İslamiyet öncesi Türk edebiyatı, Türklerin İslamiyet’i kabul etmelerinden öncesindeki dönemlerde oluşturdukları edebiyata verdikleri isimdir. İslamiyet öncesi Türk edebiyatı MÖ. 4000’li yıllardan başlayarak, İslamiyet’in edebiyatımızda başlattığı XI. yüzyıla kadar ki dönemi içerisine alır. Bu dönemde yazılı ürünler çok azdır ve genellikle sözlü ürünlerden oluşmuştur. İslamiyet öncesi Türk edebiyatında MS. VI. yüzyıla kadar ki dönem sözlü edebiyat dönemi olarak adlandırılır.
Türklerin ilk bilinen alfabeleri olan Orhun alfabesi ile Göktürk alfabesiyle yazılan ve eski Türklere ait olduğu bilinen en eski yazılı belgeler ise Orhun Yazıtlarıdır. Bu yüzden Orhun Yazıtlarından önceki dönem sözlü edebiyat, sonrasındaki dönem ise yazılı edebiyat olarak adlandırılmıştır. Bu sebeplerden ötürü İslamiyet öncesi Türk edebiyatını sözlü ve yazılı olarak iki ayrı kolda inceleyebilmekteyiz
İslamiyet Öncesi Sözlü Türk Edebiyatı
Türklerin yazıyı kullanmasından önceki zaman dilimini içerisine alır. Zamanla evirilerek kuşaktan kuşağa ve kulaktan kulağa geçişler olarak günümüzdeki şekline bürünmüştür.
Sözlü Edebiyatın Özellikleri
- Nazım birimi olarak dörtlük kullanılmıştır.
- Anonimdirler ve şiirle musiki iç içe olmuştur.
- Yarım uyak temel olarak tutulmuştur.
- Destanlarla kahramanlık konuları, koşuklarla ise aşk ve doğa konuları anlatılmıştır.
- Manzumeler, arı bir Türkçe ile ve hece ölçüsüyle söylenmiştir.
- İlk manzumeler sığır, şölen ve yuğ adı verilen dinsel törenlerden oluşmuştur.
- Ozanlar, öncelik olarak büyücülük ve hekimlik gibi meslekleri edinmişlerdir. Ardından bu meslekler sayesinde toplumun üstün kişileri sayılmış oldular ve bu ozanlara ‘ozan, oyun, şaman’’ gibi isimler verilmeye başlandı.
Sözlü Edebiyat Dönemi Ürünleri
Sav: Sav, atasözü niteliğinde olan özlü sözlerdir. Kaşgarlı Mahmut’un Divan-ı Lügat’it Türk adlı eserinde de birçok sav örneğini görebilmekteyiz. Biçim olarak cümle veya iki dize şeklinde söylenmişlerdir.
Sagu: Sagu, ölen bir kişinin ardından söylenen ve genellikle ölen kişinin başarılarının ve yiğitliklerinin dile getirildiği bir tür ağıttır. Nazım şekliyle söylenir ve edebi sanatlara yer verilir. Saguya İslamiyet sonrası Halk edebiyatında ağıt, Divan edebiyatında ise mersiye denilirdi. Ayrıca Yuğ denilen ölüm törenlerinde söylenirdi. Saguya örnek olarak Divan-ı Lügat’it Türk’teki Alp Er Tunga (Saka Türklerinin yazdığı) verilebilir.
Koşuk: Türkler İslamiyet öncesinde ‘Sığır Töreni’ dedikleri av törenlerinde, kazanılan savaşlar neticesinde, ‘Toy/Şölen’ dedikleri kurban merasimlerinde, tüm boyların erkekleri toplanarak eğlenirlerdi. Bu merasimlerde söyledikleri aşk, doğa ve yiğitlik konularını işleyen şiirlerini ‘kopuz’ adını verdikleri sazla birlikte söylemişlerdir. Ve buna ‘koşuk’ adını vermişlerdir. İslamiyet sonrası edebiyatta Koşuk olarak adlandırılan bu şiirler yerini; Halk edebiyatında koşmalara, Divan edebiyatında ise gazellere vermiştir. Koşuklar dörtlük şeklinde yazılmışlardır ve hece ölçüsüyle söylenmişlerdir. Uyak düzenleri ise: aaab, cccb şeklindedir.
Destan: Destan, milletlerin hayatı boyunca büyük yankı uyandırmış tarihi, toplumsal veya doğal olayları, hayal unsurlarıyla süsleyerek, uzun manzum eserler halinde anlatmasına verilen addır. Ve Türk milleti ise kendi ulusunun özelliklerini taşıyan destanlar yazmışlardır. Buna örnek olarak Alp Er Tunga destanı örnek verilebilir.
İslamiyet Öncesi Yazılı Türk Edebiyatı
İslamiyet öncesi dönemde bilinen yazılı örnekler yok denecek kadar azdır. Ancak bunlara Türklere ait olduğu bilinen en eski eserler olan Uygur Metinleri ve Orhun Yazıtlarını örnek gösterebiliriz. Fakat yine de Türkler arasında yazının nasıl ve ne zaman başladığı hala daha net olarak bilinmemektedir.
Yazılı Edebiyatın Özellikleri
- Manzumelerde hece ölçüsü ve çoğunlukla yarım uyak kullanılmıştır.
- Bazı yapıtlarında aliterasyonlar kullanılmıştır.
- Göktürkçe ve Uygurca dilleri kullanılmıştır.
- Atasözleri ve bazı destanlar bu dönemde yazıya geçirilmiştir.
- Halk diliyle anlatım, sanatlı ve söylev diliyle anlatım yolları izlenmiştir.
- Edebiyat geleneklerine bağlı olarak din dışı konularda ve dinsel konularda yapıtlar verilmiştir.